10 Şubat 2011 Perşembe

Eat,Pray,Love


Filmin aslında kitabını okumak istiyordum ama zaman bulunca kitabı aramaktansa izlemeyi tercih ettim. O iğrenç çeviriye rağmen ben filmi beğendim.

Konu olarak eşiyle problemler yaşayan ama bunu açığa vurmayan bi kadndan bahsediyordu başta. Fakat kadın aslında ne o eve ne de yaşadığı hayata ait olduğunu farkediyor ve bir geziye çıkıyor. Bu arada Tanrı'yı arıyor ve çeşitli insnlarla tanışıyor. Tanrı'yı arama, ibadet etme, sakin yaşama ii de tek başıma hiiç tanımadığım yerlere gidebileceğimi sanmıyorum :)

Ama film kişisel gelişim kitabı gibi. İnsanı kısa süreli bi gaza getiriyor. İçinde gerçekten hayat ve ölüm dengesi hakkında güzel diyaloglar var. Bu yüzden insan filmde kendinden bir şeyler buluyor.

Filmi izledikten sonra yüzümde aptal bi gülümsemeyle çikolatalı yaş pasta yapmaya gittim :) O arada bir de radyoyu açmıştım. Maksat bir ses olsun. Sonra radyodaki adam birşey için altını çize çize BEDAVA diyordu. Öğrenci adamız ya algı direk parasız şeylere odaklı :D Hatay'ın kurtuluşunu yaz bi boşluk bırak bilmem kaça gönder diyordu. Ödülün ne olduğunu bile anlamadan gdip bir ansiklopedi buldum. O an bi manyaklık yapcam ya.. o kadın gibi dünyayı da dolanamam ya.. önüme çıkan ilk manyaklığa giriştim. Cevabı bulup söylediği numaraya gönderdim. Ödül 300lira değerinde Digitürk paketiymiş :D Sonra adam radyoda adımı söyledi. İlk defa birinin adımı söylemesini bu kadar beğendim,kazanmış olduğumdan olacak :D bakalım yarın arayacaklar nolacak. Kazanırsam btün gün nickeledeon da çizgi film izlerim yaa süpper olur :D

4 yorum:

  1. Kaderin gülümsediği anlar devam eder inşayllah senin.. Mutluluk adına..

    YanıtlaSil
  2. inş.bence de dewam eder. tşkler :)

    YanıtlaSil
  3. Kitaptan uyarlama filmlerde çoğ revaşta ha.
    O değil de; ne ballısın len sen. :D

    YanıtlaSil
  4. :)) eet biras öle bu ara...

    YanıtlaSil