31 Ocak 2011 Pazartesi

Milyoner


İnternette face'te takılmak (chat,yorum,tarla ekip biçme :)) ve bika. sitede oyun oynamak dışında yaptığım bir şey varsa o da film izlemek. Ben de 'bu kadar film izliyorum madem bari bunlar hakkında düşündüklerimi yazim beğendiklerimi tavsiye ediyim bari. Durmadan hava-su muhabbeti olmuyo' dedim. Ve en beğendiğim filmlerden biri olan MİLYONER (slumdog millionaire) geldi aklıma.

Konusu Hindistan'da geçiyor.Burdan bir gencin kim milyoner ister? programına katılıp tamamen kendi yaşamındaki anılarla hayatının değişmesini anlatıyor. Gerçekten harika bir film. Öğrendiğim kadarıyla film daha Türkiye'de sınırlı olarak gösterimdeyken bile birçok ödül ve övgü almış ve bence bunu hakediyor.

30 Ocak 2011 Pazar

Sevgili Blog :)



Bugün acayip günlük havamdayım. Acayip de mutluyum. Bugün ilkokul-ortaokul ve lise arkadaşımla buluştum. Bunların hepsi tek kişi yani :D Ve bu tam 11 yıl oluyor. Maşallah ya iyi dayanmışız birbirmize. Sonra yolda ilkokul arkadaşlarımız olan ikiz kardeşleri gördük. Çok değişmişler ya çok şaşırdım ve çok sevdindim gördüğüme. Sonra gezdik, yedik, içtik. Güzelce birgündü. İyi bi motive oldum.


Bu arada dün gece kardeşimle Zindan Adası diye bir film izledik. Psikolojik/gerilim türünde bişiydi. Allah'ım nası gerildim nası gerildim :D Sinirlerim alt üst oldu. En alakasız yerde
gülüyorum manyak gibi. Sonra dın dın dıııın diye müziği koyuyorlar arka fona gülerken gözlerim doluyo başlıyorum ağlamaya. Tam komediydim anlıcağın :))
Sonra akşam, aslında arkadaşımın arkadaşı olan bir arkadaşım mesaj attı. Askerde kendisi, garibim. Diyaaaarbakırlarda :) Antakyaya gelicekmiş göreve. Rahatlıcakmış. Ona da sevindim.







Mutluyum ya.. Gözümde sevgi gözlükleri.. Herşeye pembe pembe sevgi dolu bakıyorum :) Yarın da güzeeelce bir pasta yaparım afiyetle yeriz. Bazen yaşamak çok güzel oluyo ya :D

29 Ocak 2011 Cumartesi

Saçlar saçlar..

*Saçlarımı kınaladım. 4 saat zorla sabredip yıkadım. Belli olmuyo ama ben çok sevdim. Böyle ışıkta parlıyo. :)) Tekrar denicez bu sefer daha kızıl olcak inş.

*İnsanın 2 farklı şehirde yaşamı olunca ikisine de uyum sağlamakta zorlanıyor. Şimdi İzmir'e de Hatay'a da uyum sağlamakta zorlanıyorum. Üniversiteye değil de yeni bir hayata başladım sanki. Eve her gelişimde 'Eskiden bu şehirde ne yapardım ki' diye düşünüyorum. Vakit geçmiyor...

*Sanırım özgüven kazandıracak kitaplar okumalıyım. Yanımda biri olmadan dışarı çıkamıyorum ve bu beni çok rahatsız ediyor :S

*Birileri çevremdeki kişilerle ilgili şikayette bulunduğunda yerin dibine giriyorum. Napacağımı, ne diyeceğimi şaşırıyorum. Mesela bugün eski dersane hocam kardeşimden yakınıyor 'hiç ders dinlemiyor, kafasında ders yok.' diye. Sonra akşam annem arkadaşımı şikayet ediyor 'Falanca arkadaşının yanında bir oğlan gördüm. Arkadaşın beni görmezden geldi' diye. E napim anne dedim artık. Git annesine şikayet et anası mıyım babası mıyım dedim. Oğlanları takmayın peşinize diyo. Aaah anne ah.. Ne denir ki..

*Bugün saçlarımı fönlettim.Upuzuun olmuş çok mutlu oldum :) Bu yazıda saçlarımdan fazlaca bahsettim başlık da saçlarımla ilgili olsun bari. Seviyom ben yaa :)

25 Ocak 2011 Salı

Ordan Burdan Derleme Saçmalıklar


*Yazacak hiçbir şey yok. Sıkıldım. Aslnda yapacak şeyler var ama yapasım yok. off!!

*Kendimle ilgili bir kitap yazmak istiyorum. Ama başrolün bu kadar sıkıcı olduğu kitap eğlenceli olmayacak diyor iç sesim.

*Gidip görmem gereken bi sürü insan var ve biliyorum hepsi döneceğim haftaya kalacak ve yarısından fazlasıyla görüşemeyeceğim.

*Sakinleşesim var:((

*2 lafından biri "sevgilim o gün" diye başlayıp durmadan sevgilisini anlatan, sıkıldığınızı bi türlü anlamayan ve sevgilisyle msjlaşırken ne anlattığınızı dinleme nezaketinde bile bulunmayan arkadaşlara sahipseniz kaçın. Bu kadar sinir bozucu bir deneyim olamaz!!!

*Eskiden evcilik oynardık yaa...Saatlerin nasıl geçtiğini anlamazdık. "Anne daha yeni başladık" diye sızlanırdık her gidiyoruz lafında.. Hayat ne kadar doluydu..Galiba yaşlanıyorum :(

*Gidiyorum işte saçımı boyatcam bugüne kadar bekledim hadi bakalım hayırlısı!!! (boya dediğim kına daha boya aşamasına gelemedm:))

24 Ocak 2011 Pazartesi

Yok Böyle Bir Dans (saçmalık)

*Bu Çok sert bi eleştiri yazısıdır. Yazan kişi tamamen kendi fikirlerine dayanarak bu programı eleştirmektedir.

*adı üstünde ya! adıyla uyarıyor program resmen. yok böyle bir şey. olamaz da. şimdiye kadar yabancı yalakalığının bu kadar açık yapıldığı bi program olmadı.

* Olaya böyle daldım ama gerçekten çok öfkelendim. Herşey televizyonda cnbc ve e2 dair hiç bir kanalda adam gibi dizi bulamamamızla başladı. Biz de saf saf başladık dans programını izlemeye. Önce ufo gören masum köylü şaşkınlığıyla naptıklarını anlamaya çalıştık. Ya adamlar kadınlardan daha iyi kıvırıyor resmen. Hayır dansediyor demiyorum onlar hoca diye cewap gelecek biliyorum ama ben danslardan bahsetmiyorum. tamamen kıvraklıktan, kalça sallamadan falan bahsediyorum.
Hadi dedik ki bi gaydir ikisi gaydir oha canım bu hocaların hepsi mi gay ne bu?!!!!
*Yalakalık olayına gelince de.. Şimdi bu programda hocalar ve jürinin bi tanesi de yabancı. Biz orda espriler falan kakaka kikiki bunlar bön bön bakıp anlamış gibi gülüyolar. Bi tane de Lilia var ben ona kısaca Lili diyorum. Arka fona kötü karakterlerin giriş müziğini koyalım (dadada daaaan)

*İşte bu lili cadısı konuşulanlardan tek bişe anlamyıp el üstünde tutuluyo. Defneye de gıcığı var (defne joy fostera) bu yüzden 5 puan veriyo. Neymiş efendim Avrupanın bilmem ne kadar ünlü dansçısıymış. Orda işi bitmiş olsa gerek ki bize gelip dansediyo. Sonra da biz kalkıp yaranmak için bunun bilmem kaçıncı evlilik yıldönümü için balonlar güller falan ayarlıyoruz. Ulan banane. Benle mi evleniyo. Gitsin o kendi gibi oynak kocası ayarlasın. Ama olur mu o yabancı... Ayıp.. O misafir..

*Ben zaten o balon olayından sonra şartelleri attırdım ve kanalı çevirdim. Ama o kadarı bile yetti yani. İzlediğim neydi ben de anlamadım. Bu gece de böyle bi sinirle sona erdi.. Allah kimseye yaşatmasın :))

22 Ocak 2011 Cumartesi

BEN'in Ev Halleri-1




*3 gündür evden çıkmadım. Öyle depresyona falan girdiğim yok gerçi de arkadaşlarımla görüşmek için sabırsızlanıyorum.

*Durmadan film izliyorum. çizgifilm, macera, diziler(yerli yabancı fark yapmaz.) her türlü yani. Fimlerde yaşar oldum. Amaaan böylesi daha iyi.

*Nerden çıktı bilmiyorum ama çok tanınan bir blog yazarı olmak isterdim. Ne para ne pul. Okunsam, yorum alsam falan filan ..

* Biraz önce defterimi ariyim dedim. Çantamda. Ayy bu kadınlardan orktukları kadar var. Çantam saçma sapan bi sürü şeyle dolu. Ayrı bi dünya resmen. Sayıyorum:
  • 3 çeşit parfüm (biri neyime yetmiyo bende bilmiorm.)
  • atkı-bere
  • taç
  • makyaj çantası
  • bir adet ajanda
  • iki not defteri
  • parçalarını kullanmaktan çekinmediğim ıslak mendil koleksiyonum
  • şarj aleti
  • cüzdan
  • bir ayna ve bir tarak
Vay be dedm yaa!!!

20 Ocak 2011 Perşembe


* İnsan doğum gününde şifayı kapar mı yaa!! nefret ediorm hasta olmaktan.. neyseki o kadar çok olmuyorum ama bu sefer çok fenayım.. yaşlı teyzeler gbi şuram ağrıyo falan diye şikayetlenmicem ama bütün gün bi sürü hap almaktan bi hal oldum!!

*Hastalık yüzünden arkadaşlarımla da görüşemiyorum sinirim bozuldu. umarım bi ay sürmez :(

*Derslerimin hepsinden geçmişim çok şükür bu baya rahatlattı..

Bazen İyiki Doğdum Sahiden :)

*Bu kadar bozuk bir türkçe ile bunun bir doğum günü yazısı olduğunu anlatmaya çalıştım. dün doğum günümdü.. en güzel doğum günlerimden biri.. sanırım izmirde kalsaydım bu kadar mutlu olamazdım. Antakyadayım ve lise arkadaşlarım harika bir doğum günü yaşattılar.. gerçekten çok güzeldi :)

*Eskideki insanlar yine hortladı ama ben ciddiye bile almadım sadece acıdım hallerine...

2 Ocak 2011 Pazar

FinaLLer BaşLıYoR BeN HaLa BurDaYım!


*Off finaller başlıyor.. ay bi insanın derse bu kadar mı alerjisi olur ya.. oturuorm abartısız 15 dakika sonra uykum geliyor. ama nete oturuorm aradan 2 saat geçse bana mısın demiyorum.. nolcak böyle bilmiyorum.. Dün annem de garip "finaller önemli yüksek tut" diyo "kolaysa uyanık kal da sen yüksek tut dicektim..

*Bu ara insanlara çok alınır oldum. Ciddiye de almıyorum hiçbirini ama bilmiyorum.. belki de sınavlar uykuyla beraber alınganlık da getiriyorlardır bana..

*Kitap okumayı özledim yaa..

1 Ocak 2011 Cumartesi

Kısa ve Öz.. Yeni Bi YıL 2011

*Yeni bi yıl.. İzmirde yeni bi yıl.. ailemden uzakta ilk yeni yıl.. ve daha bi sürü tanım işte.. ama hepsi aynı yeni bi yıl yeni bi yaş..

*Değişiyorum farkındayım.. İyi ve kötü bir sürü özellik geliştiriyorum.. insanlardan kopuyorum.. kendime yaklaşıyorum.. Değişime açılıyorum.. Korkularımı bilinçaltıma tıkıyorum..

*Yine uzuuun zamandr yazmadım. olay meşguliyet falan da değil.. öyle geziyorum tozuyorum.. anı yaşıyorum.. ne düne bakıyorum ne yarına.. sadece o an kimleysem ne yapıyorsam tadını çıkarmaya bakıyorum..

*Grubum vardı okulda.. görünüşte hala var.. bilmiyorum.. bağlanamıyorum.. önemsenmio gibiyim ama bunu da önemsemiyorum..kopuk kopuk yaşıorum işte..

*Yeni yıl için her yıl olduğu gibi planlarım var tabi.. Bi kere bu yıl saçımın rengini değiştircem.. kesin kararlıyım.. yaz için düşünüodum aslnda ama vazgeçtim.. eve gider gitmez kınayla değiştircem saçımı.. kızıl bende nasıl durur bilmiyorum ama denemekten ne çıkar ki.. :))

*aa iki hafta snra eve gidiyorum tabi onu da unutmamak gerek.. önce şu finalleri atlatcam tabii.. ay kısmet takmıorm :))

*Bu ara çok şükür bi problemim yok.. Yurttan ilk yazım 2011e denk gelcekmiş.. Umarım hayırlı gelir...