4 Kasım 2013 Pazartesi

Gelin Olmuş Gidiyorlar ... Vay Bee...


Çocukluğundan beri küt olan tırnakları 1 cm uzasa mutluluktan havalara uçan, iki gıdım tırnağına sevmediği halde "Sizin de hakkınız canlarım" diyerek ojeler süren Bir Çeşit Ben insanıylayız...

Bir Çeşit Ben hayatını yavaş yavaş KPSS sistemine uygun olarak doldurmaya başlamıştı. Dershanede geçirdiği saatler, test çözmediğinde yaşadığı vicdan azapları sinsi birer virüs gibi duygularına yapışıyordu. KPSS maratonu, ÖSS çalışma sisteminden çok daha başkaydı. Dershanede teyzelerle amcalarla ders görüyorlar, derslerde son hız ve pür dikkatle derse devam ediyorlardı. Geyik yapma imkanları hep asgari düzeydeydi. Çünkü kızla erkeği yan yana görünce bile "Tövbeestağfurullah" bakışı atan amcalar ders dinlerken daha bir ciddileşiyorlardı.
 İşin daha fena kısmı Bir Çeşit Ben'in başında çalışması gerektiğini hatırlatan vicdani duyguları oluşturan bir ailesi de yoktu. Her şey kendineydi. Çalışsa da olurdu çalışmasa da... Her şey kendi vicdanına kalmıştı. Ancak bu vicdan henüz onu çok çok çalıştıracak kadar azap çektirmiyordu.

Onun dışında Bir Çeşit Ben için hayatının "Vay be" yaşlarıydı.
Vay be yaşları kısaca "Kişinin yaşını küçük sandığı halde yaşıtlarının evlendiğini görmeye başladığı, kendisinin ise daha kendine bakamadığı, evlilik kavramına ciddi bir bakış attığı yıllardı." Tabi büyükler hep haklıydı, bu evlenmez dediklerinin evlendiğini görürlerdi. Bu yaş insanları, arkadaşlarının evlendiğini görmeye başlardı. Bir gün kendisinin de evleneceğini düşünür, şok ve inkar süreçlerinden geçebilirdi. Varsa sevgilisine göz ucuyla "bundan koca olur mu lan" diye bakışlar atar, yoksa izdivaç programlarına karşı sempati duymaya başlardı. Her şeye vay beee diye tepki verildiği yaşlardı.

Bir Çeşit Ben Vay be yaşlarına girdiğini önce Kara Böcük'ü nişanlandığında anlamıştı. Sonra Geveze'sini eş olarak benimsemeye çalışmıştı. Tamam bir ömür beraber olmak harika bir fikir olabilirdi.. Ancak bir ömür sevgili kalmaları pek mümkün olmayabilirdi. Eğlenceli kısımları düşündüler onlar da evlendiklerinde araba süslerken arkaya yazılacak orjinal yazılar bulmak gibi...

Sonra malum sosyal paylaşım sitesinde yaşıtlarının ardı ardına evlenip fotoğraflar paylaşması...Veee Kurban Bayramı'nda karşına altın küpeleri ve koccaman altın kolyesiyle çıkan Kara Böcük...

Türk insanının gösterişi sevdiğinin bir kanıtı daha... Bir Çeşit Ben, bebekliğinden beri tanıdığı arkadaşını koca kadınlar gibi altınlarıyla görünce ağzı açık kalmıştı. Sonra laf sokmalar başlamıştı tabi.. "Kızım bu ne hal.. Tamam evlenecen de altın takmak ne yaa..." Kara Böcük başta bir şey dememişti. Ancak sonradan durumu açıklamak zorunda kaldı. Meğer başta o da takmak istememiş ve altınlarını saklayıp yüzüğüyle gezmişti. Ancak insanlar ayıp, nişanlı kız altınlarını takar vs. diye ısrar etmişlerdi. Garibim Kara Böcük de el mahkum kuyumcu mankeni gibi gezmeye başlamıştı.

Evlendiklerinde her şey daha kötü olacaktı. İstediğinde pat diye Bir Çeşit Ben'in yanına gelemeyecekti, eşi olacaktı.. Pijamalarıyla gün ağarıncaya kadar sohbet edemeyeceklerdi. Ve daha konuşmak bile istemedikleri bir sürü ayrıntı...

Bir Çeşit Ben için vay bee yaşları ağır geçecekti. Büyümek bu kadar çabuk ve bu kadar garipti...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder