*Dün akşam uzaktan bir arkadaşımın abisinin kınasına gittik arkadaşlarla. Süperdi yaa! Tüm kurtlarımızı döktük. Kurbatlığın* sınırlarını zorladık. Kendi hür irademle gidip apaçi müziği çalarmısınız dedim ve ısrar edip çaldırdım o kadar yani! :D (Bkz kurbat: Antakya dilinde çingene. Ama Antakya'da herhangi birine kurbat demek kavga nedenidir. Bense sınıfta adı kurbata çıkmış biriyim :D)

*Lan blog! Bu insanları anlamıyorum. Neden bu kadar rahatlar ve bir kez olsun fedakar olmayı denemiyorlar??!! Dün bir arkadaşımla tartıştık. Nedeni herşeyini saklaması. Ya bir insanın özeli olur ama herşeyi özel olmaz. Birşeyler paylaşamıyorsan bu da arkadaşlık olmaz. Hayır samimiyiz diyorsun da herşeyi saklıyorsun. Değilsek söyle mesafemizi bilelim dimi?! Bu bütün erkeklerde böyle midir yoksa söylediğim arkadaşın ketumluğundan mı kaynaklanıyor?
*Bugün babam benzin almak için arabayı durdurduğunda farkettim de insanları dışardan öylece izlemeyi çok seviyorum. Tanımama gerek yok. Mesela araba yıkama makinesinin (onun bir adı olabilir belki ama bilmiyorum bilen varsa sölesin :)) sırasında bekleyenleri izliyordum. bir kadın elinde cam-sil ile arabanın içini temizliyor,önündeki arabada bir adam cep telefonuyla hararetli hararetli bir şeyler konuşuyor vs. Böyle günlük eften püften işlerini yaparken onları izleyip gülümsüyorum. Beni izleyen biri olsa Allah bilir ne düşünür :D
*Yarın da sınıf pikniğimiz var. Sevdiğim-sevmediğim kim varsa hepsini görmek için sabırszlanıyorum.
*Evvet blog sana okul ve apartman manzaralı balkonumdan Joi Ho (buyrun siz de dinleyin) müziği eşliğinde seslendim. Şimdi gidip charlie'nin çikolata fabrikasını 5. kez izlemeliyim :D Bir sonraki yazıya kadar bol yorumlu günler :D
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder