24 Eylül 2024 Salı

Sarı Lüleli Çaki ile Tanışın

     Bir Çeşit Ben İşte, kulak tırmalayan bir çocuk çığlığıyla gözlerini açtı. Krem rengi yatak odasında, yatağındaydı ve bu çığlık kendi çocuğundan geliyordu! Yine! 

     Çocuğun arkasından "yapma annen biraz uyusun" diye yalvarır tonda konuşan Geveze'nin sesi geldi. Ah! Üniversite yıllarında olsaydı bu sahne gözüne ne kadar romantik ve pembe görünürdü. Sevdiği adam ve sarı lüleleriyle evin içinde koşturan 3,5 yaşında dünya tatlısı bir çocuk.. Ya da bir ÇAKİ!

    Ve bu Çaki bugün ikinci kez atıyordu bu çığlıkları. Neden? Annesinin elini tırmalayarak uyuyacakmış. Her akşam, gece yarısı ve öğle uykularında yaptığı gibi. Annesinin kendini prangalarıyla bir mahkum gibi hissetmesi dışında hiç bir sorun yoktu. Ve bu Çaki'nin öfke krizleri sanki giderek artıyordu. Bir Çeşit Ben İşte bu çocuk doğduğundan beri kesintisiz bir uyku uyuduğunu hatırlamıyordu. Sahi Cennet anaların ayaklarının altındaydı değil mi?

    Çığlıklar atan çocuk kesinlikle laf dinlemedi, odaya daldı. Bu kez de annesi tırmalanmak istemediği için öfke krizi geçirdi. Bir Çeşit Ben İşte pedagojik yaklaşımla anne-babasından gördüğü otoriter tutum arasında milyonuncu kez kaldı. Bu kez çığlıklar kendisinden geliyordu. 

    En son savaşı Çaki kusarak kazandı. Annesinin elini tırmalayarak uyudu kaldı. Ağlama sırası Bir Çeşit Ben'deydi. Kuruntu fabrikası beyni işlemeye başladı : 'Kendisi berbat bir anneydi. Çocuğunu travmalarla dolu bir şekilde yetiştiriyordu. Bu çocuğun en büyük travması kendisiydi. Zaten çocuğu kendine bağımlı etmişti. Herkesin evi bu kadar kaotik, çocuğu bu kadar inat ve takıntılı mıydı? Hayır! Bu çocuk şimdi böyleyse ilerde ne olurdu? Çok yüz vermişti çok...' Bu modern anne ile geleneksel anne söylemleri uzadı gitti.  Geceden de uykusuz kalan vücudu bu düşüncelerle bir kez daha uykusuz kaldı. Kafasını daha az duyma umuduyla mutfağa geçip yemek yapmaya koyuldu. 

    Annesinin dediği gibi çocuğun bu yaşları geri gelmeyecekti, kıymetini bilmeliydi. Acaba daha hangi yaşları gelecekti de bu yaşlara şükredecekti?