13 Ağustos 2012 Pazartesi

Gurur Bir Çeşit Taştır


Vantilatörle olan seviyeli ilişkisine son hız devam eden Bir Çeşit Ben insanındayız...

Bir Çeşit Ben bu ara gelen-giden, kalan-göçen trafiğini izliyordu. Ev denilen yeri bir han, hamam, ne bileyim bir otel olarak kullansalar ancak bu kadar misafir gelebilirdi. Ki en azından fazladan bir gelirleri olurdu... Misafir olayı harikaydı. En azından Bir Çeşit Ben için.. Hele kalabalık iftar sofraları...Ama misafirler gittikten sonra oluşan bulaşıklar da bir deterjan reklamı için hazırlanmış dekor gibiydi.. Bir Çeşit Ben bulaşık makinesi denen şey için şükrediyordu.

Bir Çeşit Ben aynı zamanda Güzin Ablalık seanslarına da devam ediyordu. Bu ara Oynak Çocuk arıyordu sık sık... Bir Çeşit Ben, Oynak Çocuk'a büyük minnet duyuyordu. En melankolik, en bunalımlı anlarında hep yanındaydı Oynak.

Bir senedir Oynak ve Bir Çeşit Ben'in Evdaş'ı bir anlamda küslerdi. Oynak, Ramazan'ın da o mübarek, o barıştırıcı havasını fırsat bilip barış çubuğunu uzatmıştı. Ancak bir yıl gibi koca bir zamandan sonra normal olarak bu çubuk, kendisine kırılarak dönmüştü. Gurur dediğin şey koca bir taştı, öyle bir anda yumuşamazdı :)

Bir Çeşit Ben de herkes gibi kendince yorumlar yaptı. "Bak Oynak sen gururun yüzünden çok geç kaldın o adım için. İkiniz de bi yıldır huzursuzdunuz. Ama gururunuz yüzünden adım atmadınız" diyerek yorumlarda bulundu. Oynak bu yorumları hiç beklemiyordu. Bir an sessizleşti. Bir Çeşit Ben de "Çok mu ukalalaştım aceba" diyip geri adım attı: "Yani bu benim objektif görüşüm :)"
Oynak "Vay be senin objektif yorumlar iyiymiş" dedi.

Ama Bir Çeşit Ben kendini nasıl affettirebileceğine dair taktikler veremedi.Bir Çeşit Ben genelde odunlukları yüzünden düşüncesiz bir laf eder ve bu yüzden özür dilemek zorunda kalırdı. Böyle durumlarda da odunluğunu çabuk farkeder, gerekirse o kişi affedene kadar her gün mesajlar atardı. Zamanında arkadaşı Hösün için bunu çok kullanmak zorunda kalmıştı. Ama bu daha çok Bir Çeşit Ben'in odunluğundan değil de Hösün'ün alınganlığından kaynaklanırdı...

Bir Çeşit Ben, Oynak'ın napacağını bilmiyordu ama gurura bir yerde son vermeleri gerektiğinden emindi. Bazen insanlar "Yüzünü bile görmek istemiyorum" derken "Oturup ne hissettiğimizden konuşmak istiyorum" diyor olabilirlerdi. Ama bunu anlamak yine Oynak Çocuk'a düşüyordu...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder