29 Şubat 2012 Çarşamba

Sorular sorular



O akşam Geveze, Bir Çeşit Ben'e harika bir süpriz yaptı. Elinde bir gül ile Bir Çeşit Ben'in kapısına geldi. Bir Çeşit Ben hiç beklemiyordu. Çoook çok sevindirik oldu.

O akşam Bir Çeşit Ben için değişik bir akşam oldu. Duygularına kaptırmak ona göre değildi. Bu yüzden bir şeylere alışamıyordu. Ne duygularına engel olabiliyordu ne de içi rahat edebiliyordu.

Bu yüzden nerdeyse bi haftadır Bir Çeşit Çelişki Yumağı olmuştu. Kafasındakileri Geveze ile konuşamıyordu. Ona ne kadar bağlansa da adı üstünde Geveze'ydi işte; dinlemeyi bilmezdi. Bir Çeşit Ben ise eski kafalıydı kalkıp sevgilisiyle ilgili sorunları arkadaşlarına anlatamazdı. Ancak günden güne kafasındaki sorular içini kemiriyordu.

Yine de Bir Çeşit Ben o gün Geveze'yle konuşmayı denemeye karar verdi. Nolacağını gerçekten merak ediyordu.

26 Şubat 2012 Pazar

Aşkın İlişkiye Dönüşme Evresi


Bir Çeşit Ben ile Geveze o gün en başından başlama kararı aldılar. Bu, Bir Çeşit Ben'in umudunu kestiği bir şeydi. Ve hiç beklemediği bir şekilde olmuştu. Geveze'nin Bir Çeşit Ben'den tek istediği bir daha saçmalamamasıydı. Bunun Türkçe meali de şuydu : "Kuruntularında ne beni üz ne de kendini."

Bir Çeşit Ben, Geveze'yi giderek daha iyi tanımaya başlıyordu. Geveze, arkadaşlıklarında oldukça rahat biriydi ancak ilişkilerinde kendine göre karşısındakinden beklentileri vardı. Hayata karşı belli prensipler belirlemişti ve hayata da insanlara karşı da oldukça acımasızdı. Affetmek gibi bir şey onun için neredeyse imkansızdı. Bir Çeşit Ben anlıyordu ki Geveze için kendisi farklı biriydi.

Geveze ile Bir Çeşit Ben sonraki gün ilk kez grup arkadaşları olmadan yani ilk kez baş başa dışarı çıktılar. İlk kez sevgili vasfıyla gezip tozacaklardı işte. Geveze, o gün Bir Çeşit Ben için özel olarak hazırlanmıştı. Tıraş olmuş, giysilerini ütülemiş, saçlarını taramış, dişlerini fırçalamıştı. Çiçeğiynen çikolatası eksikti :p Bu Bir Çeşit Ben için iki 'eski sevgili' ayrıntısından dolayı önemliydi:
-Birinci Bir Çeşit Ben'in eski sevgilisi böyle bir şeye gerek duymazdı. Bir Çeşit Ben her buluşmaya özene bezene hazırlanıp gider ve karşısında bu özenden haberi bile olmayan sevgilisinin bu kabalığını görmezden gelmeye çalışırdı.
-İkincisi Geveze' nin onlarca sevgilisi olmuştu. Böyle bir şeye gerek duymayabilirdi ama o Bir Çeşit Ben' e önem vermiş ve özenmişti.
Bir Çeşit Ben bu duruma o kadar mutlu oldu ki Geveze'nin yanaklarını sıkmamak için kendini zor tuttu.

O gün Bir Çeşit Ben Geveze'nin gerçekten de ne kadar geveze olduğunu bir kez daha anladı. Onu dinlemek hoştu ama nedense o an bunu her zaman yapamayacağından endişelendi. Geveze, bunu da bir kuruntu olarak göreceğinden; ona bu endişesinden bahsetmemeye karar verdi.

Dönüşte Bir Çeşit Ben kafasındaki soruları görmezden gelmeye çalışarak yüzünde aptal bir gülümsemeyle döndü. Yoldaki köpeğin yürüyüşü bile ona çok sevimli geliyordu. Bir anda tüm dünya onun sevmesi gereken sevimli bir mekana dönmüştü. Bir Çeşit Ben, Bir Çeşit Sevgi Pıtırcığı olmuştu.

Bir Çeşit Ben böylece bir ilişki yaşıyor olmuştu. Ve onun bir ilişkiyi tartışmasız bir şekilde nasıl yürütebileceğine dair kocaman korkuları vardı. Ancak Bir Çeşit Ben onları görmezden gelmeye çalışıyor ve günlerinin tadını çıkarmaya çalışıyordu. Bunlarla ne zaman yüzleşeceği ise merak konusuydu.


23 Şubat 2012 Perşembe

Bir Çeşit Felaketler Dizisi

Bir Çeşit Ben için felaket derecesinde günler geçti. Olaylar patlama derecesinde geliyordu üzerine. Ve her olay bunu nasıl atlatacağım, şimdi napacağım dedirtiyordu.
O gece Bir Çeşit Ben ve diğerleri sinemaya gittiler. Bir Çeşit Ben ve Geveze tüm gece yan yana oturdular ama tek kelime etmediler. Bir Çeşit Ben saf saf öndeki çifti izledi hayaller kurdu, filmle pek ilgilenmedi. Film normalde uzundu zaten ama o an ona herkesten fazla geldi.
O gece olanlar Bir ÇEşit Ben için çok fazlaydı. Bu kadarını haketmediğini düşündü. Dönene kadar sarhoşlar gibi şarkılar söyledi düşündü, düşündükçe üzüldü, üzüldükçe bu durumdan nasıl kurtulacağını düşündü.

Döndüklerinde evdaşının telefonundan aradı. İlk defa ne olup bittiyse her şeyi konuştular. Geveze bütün öfkesini kustu. Bir Çeşit Ben'i azarlayıp durdu. Bir Çeşit Ben böyle olmasını beklemiyordu. Ağladı ve arkadaşları onu teselliye uğraştılar.
Gece Bir Çeşit Ben için hayatındaki en rezil olay oldu. Geveze telefon etti. Blogu bulmuştu. Bir Çeşit Ben şaşırdı kaldı. Çok çok çok rezil hissetti. Ancak Geveze aynı şeyi düşünmüyordu. Bir Çeşit Ben'in kendisine ne büyük bir aşkla bağlı olduğunu öğrenmişti. Bu her şeyi daha da zorlaştırmıştı. Konuştular. Düşmanlık son buldu. İkisi de Bir Çeşit Ben'in bu aşkı atlatabilmesi için beklemeye karar verdiler.

Sonraki gün Bir Çeşit Ben kendini aşıp Geveze'ye takıldı. Bir anda sataşmalarla sanki her şey eskiye döndü gibi hissetti Bir Çeşit Ben. Keşkeler geçti kafasından.
Ancak sonraki günlerde arkadaş olarak takılma olayı onları zorlamaya başladı. Yan yanayken bile birbirlerini özlüyorlardı. Bir Çeşit Ben eskiden Geveze'nin gözlerine bakamazken şimdi ayrı duramıyordu. 'Arkadaşım' lafı sakız gibi ağızlarındaydı. Artık Bir Çeşit Ben daha fazla dikkat ediyordu Geveze'nin davranışlarına. Geveze blogu okuduktan sonra az da olsa Ego olmaya adım atmıştı ama yine de Bir Çeşit Ben'i çok fazla üzmemeye çalışıyordu.

Bir Çeşit Ben için yine mutlu ama sonu belirsiz günler başlamıştı. Ancak o kadar olaydan sonra Bir Çeşit Ben sadece bu günlerin tadını çıkarmaya karar vermişti. Galiba yine üzülecekti ama dua etmekten başka çaresi yoktu.

20 Şubat 2012 Pazartesi

Müthiş Buluşma

Sonunda Bir Çeşit Ben ve Geveze'nin müthiş buluşması gerçekleşti. O hafta Bir Çeşit Ben kendinden son derece emindi. Hiçbir şey umrunda değildi. Güçlüydü. Her şey güzel olacaktı. Ancak birşeyler hiç de Bir Çeşit Ben'in düşündüğü gibi olmadı.

O gece Bir Çeşit Ben'in evdaşının doğum günüydü. Bir kafeye gittiler. Geveze gelemeyeceğini söylemişti. Bir Çeşit Ben de bu nedenden ötürü rahattı. Güldü,eğlendi. Ta ki Pembe Kafa, Geveze' nin birazdan orada olacağını söyleyene kadar. Bir Çeşit Ben heyecandan zor nefes almaya başladı. Dizleri titriyordu. Belli etmemek için evdaşıyla tavla oynamaya devam etti. Ama gözü kapıdaydı. Sonra bi an gördü sandı. Öylece bakakaldı. 'Noldu' dediklerinde 'hiç' dedi. İçinden de 'hayal de görmeye başladım tam oldu' dedi. Oysa hiç de hayal değildi. 2 dakika sonra Geveze yanlarındaydı. Saçlarını kestirmiş, kilo almıştı. Öyle tatlı olmuştu ki.. Herkesle tek tek selamlaştı ama Bir Çeşit Ben'e bakmadı bile. Bir Çeşit Ben'in tüm gece tek düşündüğü onu çok özlediği oldu. Tüm gece "keşke şu an kolu omzumda olsa öyle sarmaş dolaş oturuyor olsaydık" diye hayaller kurdu durdu. Hiiç bir şey yok gibi tüm gece birbirleri dışında herkesle konuştular.

Dönerken ise Bir Çeşit Ben hiçbir şeyin beklediği gibi olmadığını bir kez daha kabullendi. Güya döndüğünde her şey devam edecekti. Güya Geveze onu çok özlemiş olacaktı. Güya Bir Çeşit Ben onu durmadan konuşturmaya çalışıp yıldıracaktı. Ve tabiki güya herşey gerçekten güzel olacaktı. Oysa arkadaşları durum için 'İnşallah unutursun unutursun sen de kendimi avuturum, unuturum ben de' diye şarkı söylüyorlardı. Nası yani bitmiş miydi gerçekten?

Evde Bir Çeşit Ben ağladı durdu. Güya artık Geveze için tek damla gözyaşı dökmeyecekti. Ama yine onun yüzünden ağlıyordu ve yine ondan mesaj bekliyordu. Arkadaşları onu teselliye uğraştılar. Bir Çeşit Ben için yine iğrenç bir geceydi işte...

15 Şubat 2012 Çarşamba

SerenaD

Bir Çeşit Ben bugünü kitap okuyarak ve en uyuz haliyle valizini toplayarak geçirdi. Dün akşam kendini uzun zamandan sonra Öyle Bir Geçer Zaman ki yi izlerken buldu. Bu diziyi seyretmeyi neden bıraktığını da o an anladı. En son bu Hikmet Karcı olan Balıkçı insanı vurduktan sonra yani sezon finalinden sonra filmdeki bütün ekşın bitmişti. Ali Kaptan hapse girmiş içindeki o vahşi, bencil, asan kesen adamı yok etmişti. Eh o kimseyi dövmeyince Mete kimseyi dövmeyince ne anlamı kalırdı Bir Çeşit Ben için :) Ona kavga dövüş lazımdı.Acı ama gerçek ki Bir Çeşit Ben biraz sadistti.



Bir Çeşit Ben ergenlik yıllarında feci okur-yazar geçinen biriydi. Kitapkurdu lakabı alacak kadar fazla roman okurdu. İnek değildi ders çalışmak yerine kitap okuyodu. Çeşit olduğu o zamandan belliydi. Lisede azalsa da kitap okuma olayına devam etti. Ama üniversiteye gelince gezip tozma,arkadaş edinme olayı onu kitaplardan uzaklaştırdı. 'Kitap en yakın arkadaştır' diyerek ergenlik yıllarını berbat etmişlerdi.

Lafın özü Bir Çeşit Ben 2 yıldır adam gibi bir roman bitirememişti. Eline kitap almamıştı demek yanlış olurdu.İnatla kitap okumaya uğraştı ama hepsi yarım kaldı.
Bu yarıyıl tatilindeyse Geveze'yi biraz olsun unutmak için eline Serenad'ı aldı. Bayıldı. Tek kelimeyle bayıldı. Nazilerden, hiç duymadığı Mavi Alay'dan ve Max'le Nadia nın aşkından bahseden kitaptan gerçekten etkilendi ve şiddetle tavsiye ediyor :D

14 Şubat 2012 Salı

14..?


Bir Çeşit Ben bu sabah içinde bir eksiklik ve mutsuzlukla uyandı. Ve ilk iş 'ulan Geveze yas tutan insanlara çevirdin beni çökerttin olum!' diye saydı. Sayma sebebini de geç olsa da hatırladı: 14 Şubat..

Bir Çeşit Ben öyle her zaman biri gelsin biri gitsin sevgilileri olan biri değildi zaten. Platonik takılmaya alışmıştı. Ve şimdiye kadar sevgililer gününü 2 kez uzaktaki sevgilileriyle kutlamıştı. Uzaktan da bir anlamı olmuyor tabi. Kısacası 14Şubat olayı bir şey ifade etmiyordu.

Ama o sabah sevgilisi var mı yok mu belli olmadığından kendini mal gibi hissetti, sövüverdi.
Sosyal paylaşım sitesine girdi veee Gevezeyi orada gördü. 'Eh en azından yeni birini bulmadığına dair bir umudum olabilir' diye içindeki Pollyannayla diyaloğa girdi. Şu an nötrleşmiş durumda. Kinlenmiş durumda. 'O çocuk kuyruğunu kıstırıp dönecek' diye hınç yaşıyor. Mutlu.

12 Şubat 2012 Pazar

Şeytan Uyandı


Bir Çeşit Ben dün gece o malum sosyal paylaşım sitesine girdi. Geveze oradaydı. Ama 2 dk sonra çıktı. Bir Çeşit Ben her zaman yaptığı gibi bunu da üstüne aldı. Sinirlendi. Ve Bir Çeşit Ben ne zaman sinirlense aptalca bir şey yapıp rahatlamaya çalışırdı. Örnek: iğneden korktuğu halde içindeki öfkeyi unutmak için kan vermesi gibi.

O an da gerçek bir canavar uyandı içinde. Tamam diyelim ayrılmışlardı.Kabul.. Ama niye konuşmuosun dimi Bay Geveze. Bu kızın suçu ne ki.. Sen daha 2 buçuk yıl aynı ortamı paylaşcan bu kızla. Nasıl yüzüne bakcan hıııı!!! dedi içindeki ses.

Online olanlara bir göz gezdirdi. O an yazın tanıştığı yaz aşkı denilen aptal şey olan Lokum'u gördü. Lokum boyu,posu ne varsa Lokum gibi çocuktu... Bir Çeşit Ben yazdan beri tek kelime konuşmamıştı çocukla çünkü çocuk Bir Çeşit Ben'e 'Sen fazla dürüstsün bana benim gibi şeref yoksunu bi cins lazım' gibisinden bir cümleyle olmayacağını söylemişti. Aslında Bir Çeşit Ben bunları hatırlamıyordu bile çünkü tüm yılını Geveze'yi düşünerek geçirmişti. Konuşmaya başladıklarında olanları teeek tek hatırlattı Lokum.

Biraz sohbet muhabbetten sonra Bir Çeşit Ben'in içinde garip bir vicdan oluşmaya başladı. İlk başta nihahahaa diye kötü kahkası attıracak kadar zevk almıştı ama o zevk birden yok oldu.Sanki bir şeyler yanlıştı. O nasıl bir histir yaaa.. Anında bitirdi sohbeti. Korktu. Gören başka bişi yaptı sanır :D

Uyudu ve güzel bir güne uyandı. Gününü boş şeyler yaparak ve bundan büyük zevk duyarak geçirdi. Geveze'yi açmayacağını bile bile her akşam arama gibi bir alışkanlık edinmişti. Akşam yine aynı şeyi yaptı. Ama Geveze'nin telefonu kapalıydı. İçindeki kuşkular anında yüzünü gösterdi. Aldatıyor muydu??? Çok mu güvenmişti Geveze'nin içindeki sadık kişiliğe? Geveze, Ego zamanlarında durmadan kızlardan bahsederdi. Kesin o kızlardan biriyleydi. Nasıl olabilirdi ki? Gerçekten boşa mı umut etmeye devam etmişti? Bu sorularla kendi kendini yiyip bitirmeye devam etti..

11 Şubat 2012 Cumartesi

Bir Çeşit Ben Alışverişte


Dün akşam Bir Çeşit Ben hazırlanmaya başladı. Güzelce saçlarını düzleştirdi. Tam tamına 20 yıllık bir arkadaşı vardı: Kara Böcük. Evet doğduklarından beri arkadaşlardı :) Onla alışverişe çıkcaklardı. Bir Çeşit Ben erken gitti alacaklarını belirledi. Kara Böcükü gelince de önce güzel bir yemek yiyip daha sonra da alışverişlerini yaptılar. Kara Böcük 'ü hastaydı bu yüzden Bir Çeşit Ben onu çok yormamaya çalıştı.

Bir kaç günden beri ciddi anlamda yemek yemekten kesilen Bir Çeşit Ben'in morali düzelmeye başlamıştı. Evet Geveze hala aramamıştı. Bir Çeşit Ben dün akşam Geveze'yi arkadaş olarak görmeye karar vermiş ve üzerinden büyük bir yük atarak her zamankinden daha erken uyumayı başarmıştı. Ancak bütün bu rahatlık onu rüyasında görene kadar sürdü.. Rüyasında Geveze kendisini arıyordu. Uyandığında Bir Çeşit Ben için her şey yeniden başlamıştı. Yine aşıktı ve yine olmayacağını biliyordu. İşin kötüsü aşıksan aşıksın ne güzel... Niye hastalık yaşar gibi yaşıyosun ki bunu dimi? Ne diye uykusuzluk çekip yemeden içmeden kesiliyosun ki?!

Neyse alışverişte Bir Çeşit Ben erkek fatmalığını üzerinden atıp hayatının ilk eteğini aldı. Kendi çapında bir kombin yapıp mutlu mesut eve geldi. Kadınların bu alışveriş çılgınlığının nedenini anlamıştı. Erkekler her ne kadar kadınların alışveriş çılgınlığından şikayet ediyor olsalar da bunun nedeninin kendileri olabileceğini düşünmeliler...

Bir de alışverişte aldıklarını deneyince Bir Çeşit Ben'e bir çeşit özgüven geldi :) Geveze onu böyle görünce hayatta dayanamazdı. O an kendini çok hain hissetti. Erkeği etkilemek için kadınlığı kullanmak dedikleri bu muydu yoksa????

10 Şubat 2012 Cuma

Bir Çeşit Ben'de Son Durum


Evet Sayın okurlar,
Antakya birkaç günden sonra güne güneşli uyandı. Havada taze bir mutluluk hakimdi. Bahar inceden inceye geleceğine dair işaretler veriyordu.
Ancak Bir Çeşit Ben bu havanın aksine yatağından bile çıkmak istemiyordu. Söz verdiği arkadaşlarını arayıp gelemeyeceğini bildirdi. Uyudu uyandı zorla kahvaltı yaptı (çünkü midesinin serenadını dinlemekten çok sıkılmıştı) Tekrar uyudu rüyasında kendisini bu hale getiren şeref yoksulu insan görünümlü kişiyi gördü. Mutlu oldu uyan
dı ve her şeyin rüya olduğunu anlayıp küfretti...

Bu hale gelmesinin bir nedeni vardı.
Birkaç aydır kıvrım kıvrım aşk acısı çekip hayaller kurduğu Geveze'sine sonunda ulaşmıştı.Her şey romantikti. Her şey harikaydı. Tüm gün mesajlaş
malar. 'canımlar, cicimler, aşkımlar' havalarda uçuşuyordu. Ancak tüm bunların oluşması tatile denk gelmişti. Ve Bir Çeşit Ben inanılmaz derecede şüpheci, inanılmaz derecede kuruntulu bir aşıktı. Her şeyin romantik havada seyretmesi tabi ki beklenemezdi. Bir Çeşit Ben aşkıyla belirledikleri kuralları çiğnedi. İçindeki şüphe kemirgenini gün yüzüne çıkardı. Bu kemirgen kendiyle beraber aşklarını da kemirmeye başladı. Öyle bir kemirdi ki artık ortada bir aşk kalmadı. Bir Çeşit Ben pişman oldu. Günlerce Geveze'sine yalvardı,yakardı. En romantiğinden aşk mesajları attı. Her gün en az 30 defa aradı ama Geveze bana mısın demedi. Meşgule alma zahmetine bile girmedi. Geveze yine eski Ego olmuştuuu!!!


Evet Geveze' nin Bir Çeşit Ben'le ilk tanışmalarında Geveze başlı başına bir Ego Topağı idi. Sadece kendi hakkında konuşur, insanları yargılar, bir sürü kızla çıkıp ayrılınca demediğini bırakmazdı. Bel altı espriler yapmaktan büyük keyif alır, her kıza sanki ona yazıyormuş gibi davranırdı ve bu yaptıklarının hiçbirinden utanmazdı. Zaman geçtikçe Ego değişmeye başlamıştı. Daha düşünceli haller almıştı onu. Düşünen adam pozisyonu gününün çoğunluğunu kaplar olmuştu. Ve sonraa görüldü ki Ego sadece sevimli bir Geveze'ye dönüştü.

İşte maalesef Geveze eski Ego'ya dönüş yapıyordu. En azından Bir Çeşit Ben' in gördüğü buydu.
Bir Çeşit Ben çok nasihatler dinledi. Arkadaşı Hisli Kız onun tarafındaydı. 'Bırak o Ego halleriyle kalsın sen elinden geleni yaptın'diyordu. Pembe Kafaysa Bir Çeşit Ben'i suçluyordu. 'mutluluk sana yaramıyor'diyerek. Pembe Kafa, Gevezeyle konuşmuştu. Ve Bir Çeşit Ben' e sabretmesini söyledi.

Haftaya okul başlıyor. Geveze ve Pembe Kafa okula geç gelecekler. Bir Çeşit Ben şu günlerde nolacağını düşünüp Gevezeyle ilgili hayaller kurmaya devam ediyor. Ancak yemek yemekten ve gülümsemekten kesildi. Tek yaptığı uyumak, rüya görmek ve hayal kurmak..
Güneşli bir Antakya sabahında 'Depresyon'dan bildirdik.