7 Nisan 2012 Cumartesi

Abdala Malum Olurmuş

"fikirleri uyuşmuyordu, hatta hemfikir oldukları konular çok azdı. sürekli kavga ederlerdi. sürekli, her gün, birbirlerine meydan okuyorlardı. ama farklılıklarına karşın önemli bir ortak noktaları vardı; birbirleri için deli oluyorlardı." THE NOTEBOOK


Bir Çeşit Ben o gece 5-6 kabus gördü. Her seferinde inatla uyumaya çalıştı ama olmadı. Her rüyada Geveze onu bıraktı, o Geveze' yi bıraktı. Bu sefer kuruntu değildi sanki. Olmuyordu. Deli gibi seviyorlardı ama uymuyordu bir şeyler. Birbirlerini anlıyorlardı ama yine olmuyordu. Daha kötüsü bunu Geveze'nin gözlerinden anlayabiliyordu.

Önce akışına bırakmaya çalıştı. Bir şey yok gibi davranmaya çalıştı. Sonra anlattı insanlara, bir çeşit kuruntu işte dediler. Sonra ayrılık şarkılarına sardı durduk yere. En son dayanamadı konuştu Geveze'yle. Rüyaları boşa değildi. Geveze de sonu düşünüyordu. Dayanamadı. Hıçkırıklara boğuldu. Neden hala imkansızlardı anlamıyordu, neden bu kadar zordu birlikte olmaları bilmiyordu. Geveze'nin onu biraz olsun sevmesini istemişti, sevmişti. Şimdi süper uyumlu olmalarını istese, dualar etse yine yüzsüzce. Evrene mesajlar gönderse, hayaller kursa olacağına dair... Canı acıyordu. O an tek istediği Geveze'nin kollarında olmaktı, güvende hissetmekti. Sadece sıkı sıkı sarılsın istiyordu. Çünkü ne zaman Geveze'yi yok etmeye çalışsa kafasında, boşluğa düşmüş gibi hissediyordu.

Geveze hayatındaki en büyük süprizi yaptı ona. Sabahın bi vakti, yurdun kapılarının açıldığı vakit geldi yanına. Konuştular uzun uzun. Tek anlaştıkları konu anlaşamadıklarıydı. Ders çalıştılar. Ve Bir Çeşit Ben ilk defa hiç bir şey düşünmeden ders çalışabildi.

Geveze giderken Bir Çeşit Ben hayatıyla ilgili bazı kararlar almayı düşündü. Taşların yerinden oynaması gerekiyordu belkide.. Belki de çook dualar edip geldiği hayat doğru hayat değildi. Umut etmeye devam mı etmeliydi yada? Bu kadar istediği olduysa bu da olurdu belki. Değer miydi peki? Düşünecekti zamanla da bulacaktı cevapları.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder