22 Şubat 2013 Cuma

Bi Kızıldereli Atasözü Der ki "Aşık Olmak Kolay İlişki Yürütmek Zor"

başlıktaki gibi garip iddialarda bulunabilen Bir Çeşit Ben insanıylayız.

Bir Çeşit Ben okula gitmesine bi hafta kala arkadaşlarıyla görüşebilmeye başlamıştı. O gün sırada Azrail vardı ve inanılmaz dertliydi. Bir Çeşit Ben bir şeyler sezmiş olsa da olaya atlamamayı tercih etmiş ve sormamıştı. Çok sürmeden Azrail taşma noktasına gelen duygularını dile dökmeye başlamıştı.

Azrail'in konusu tabiki sevgilisiydi. Bir Çeşit Ben, Azrail'le ilkokuldan beri arkadaştı ve onu çok iyi tanıyordu. Azrail nolursa olsun dert yanacak bir insan değildi. Ve 4 yıldır çıktığı çocuk hakkında ufak tefek şeyler dışında hiç dert yanmamıştı. Onun hakkında konuşmamayı tercih ederdi. Ancak 4 yıl boyunca konuşmadığı ne varsa içinde damla damla birikmiş, taşma noktasına gelmişti. Bir Çeşit Ben, Azrail'in ilk defa bu kadar çok konuştuğuna şahit olmuştu. Azrail'in anlattıkları inanılır gibi değildi. Bir Çeşit Ben, çocuğu tanıyordu ve içinden böyle birinin çıktığına inanamıyordu. Üstelik çocuğun kızı ne kadar sevdiğini de biliyordu. Kimseden çekinmeden kolunu atıp sarmalayan, hep gelecekten bahsedebilen biriydi çocuk. Bu yüzden Bir Çeşit Ben içinden hep aferin derdi çocuğa...Ama Azrail
"Yok, Bir Çeşit Ben anlamıyor. Onu kıskanmadığım halde beni kıskanıyorsun diyip duruyor. En yakınımdakileri kıskandığımı sanıyor. Dert yanmaya kalksam esprilerle geçiştiriyor. Ne kadar kırıldığımı ve yıprandığımı anlamasını istiyorum. " 
dedikçe Bir Çeşit Ben onu çok iyi anlamış ancak bir şey de diyememişti.

Ancak 21 yıldır gözlem yapmaktan bir hal olan Bir Çeşit Ben biliyordu ki bazı insanlar gözlerinin önünde olup biteni göremezlerdi. İlla birinin onlara "Bak olayın özü şu, yanlış yapıyorsun" deyip kafalarına dank etmesini sağlaması gerekirdi.

O gün Bir Çeşit Ben, Azrail'in durumuna çok üzülmüştü. Anlamıştı ki aşık olmak kolaydı ama ilişki yürütmek olayın bambaşka bir yanıydı. Sadakat de, anlayış da, saygı da o kadar kolay değildi...(Evet anafikri kaptınız :p)
Yine de bu kadar seven, anlatırken gözleri ışıl ışıl parlayan birine böyle yapılmamalıydı. İkisi de arkadaşıydı ama olaya bir hakem edasıyla "Dur" demenin zamanıydı. Yanlış bir şeyler de yapmaktan çekinerek "Bir de ben konuşayım istersen Azrail'im?" diye sormuştu.

Hayatında bir kez bile iki insan arasında ne bir çöpçatanlık ne de arabuluculuk yapmamış Bir Çeşit Ben için durum zor görünüyordu. Yine de şansını denemeye karar verdi. Bir Esra Erol'dan, kapılar açılıyor diyen bir Sinan Çetin'den neyi eksikti.. 

2 yorum: